ANADOLU’NUN TÜRKLEŞMESİ
( ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ )
Anadolu’nun Türkleşmesi:Anadolu’ya yerleşme amacı taşıyan ilk akınlar,Büyük Selçuklular tarafından gerçekleştirilmiştir.Karahanlılar ve Gazneliler arasında sıkışan Selçuklular yeni bir yurt arayışına girdiler.Bu amaçla daha devlet kurulmadan önce Çağrı bey komutasında bir Selçuklu ordusu keşif amacıyla Kafkasya üzerinden Anadolu’ya girmiştir.(1018).Selçuklu Devletinin resmen kurulmasından sonra Anadolu’ya sistemli akınlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır.1048 yılındaki Pasinler savaşıyla bizansın direnişini zayıflatan Selçuklular 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’ya kitleler halinde yerleşmeye başlamışlardır.
Türklerin Anadolu’yu yurt edilmelerinde:
1-Selçukluların Karahanlılar ile Gaznelilerin baskısından dolayı yeterli toprakların olmaması.
2-Anadolu’nun tarım ve hayvancılığa uygun bir yer olması.
3-Anadolu’da Selçuklulara karşı direnç gösterebilecek güçlü bir otoritenin olmaması.
4-Savaşlar nedeniyle Doğu Anadolu’da nüfusun azalması.
5-Anadolu’nun fethedilmesinin İslamiyet’teki gaza anlayışına uygun olması.
Gibi nedenler etkili olmuştur.
Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’nun fethini tamamlamak ve Türkleşmesini sağlamak amacıyla önemli komutanlara fethettiği toprakları kendilerine vermişler ve bu durum Anadolu’da feodal beyliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Anadolu’da kurulan İlk Türk beylikleri Şunlardır:
Danişmentoğulları:(1080-1178) Amasya ,Niksar ve Sivas Taraflarında.
Saltuloğulları:(1072-1202) Erzurum ve Çevresinde.
Mengücekoğulları:(1080-1228)Erzincan ve Çevresinde.
Artukoğulları:(1102-1407) Hasankeyif,Mardin ,Harput ve çevresinde faaliyet göstermişlerdir.Anadolu’da kurulan Bu beylikler;
- Kuruldukları bölgenin Türkleşmesini sağlamışlardır.
- Anadolu’yu imar etmişler ,Türk İslam kültürünün Anadolu’ya taşımışlar ve Türkiye denmesine katkıda bulunmuşlardır.
- Başta Bizans olmak üzere Gürcülere,Ermenilere,Rumlara ve Haçlılara karşı mücadele ederek yeni Türk yurdunu korumuşlardır.
- Anadolu’daki küçük yerleşim yerlerini büyük Türk şehirleri haline getirmişlerdir.Bu dönemde Türk nüfusu artmış ,yer isimleri Türkçe olarak değiştirilmiştir.
Malazgirt Savaşından Sonra Bizansın Anadolu’daki etkinliği sona ermiş,Türkler guruplar halinde Anadolu’ya göç etmişlerdir.Anadolu’daki halk ağır ve adaletsiz vergilerden dolayı Bizans devletinin gönderdiği memurlardan memnun olmaması nedeniyle Anadolu’nun Türkleşmesi kolaylaşmıştır.
Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesinin sonuçları:
1-Türklerin Anadolu’ya hakim olmasını kabullenemeyen Avrupalı uluslar,Türk dünyası üzerine haçlı seferleri düzenlemişlerdir.
2-Ege,Marmara ve Akdeniz’e ulaşan Türkler denizcilik faaliyetlerine başlamışlardır.
3-Anadolu’daki otorite boşluğu ortadan kalıkmıştır.
4-Anadolu imar edilmiş,farklı uluslar bir arada yaşamışlar ve kültür etkileşimi olmuştur.
ANADOLU ( TÜRKİYE ) SELÇUKLULARI:(1077-1308)
Kuruluş Dönemi: Büyük Selçuklu devleti daha ilk zamanlarından itibaren hanedan üyelerini fetihlerle görevlendirmişlerdi. Hanedan üyelerine fethettikleri yerlerde merkeze bağlı yönetimler kurulmalarına izin veriliyordu. Türkiye Selçuklu devleti de bu şekilde Selçuklu hanedanına mensup olan Süleyman Şah tarafından kurulmuştur.
Süleyman Şah batı Anadolu’daki fetih hareketleri sonucunda İznik ve çevresini ele geçirerek başkent yaptı.(1075) Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah, Süleyman şahın hükümdarlığını onaylamıştır.Böylece 1077 de Türkiye Selçuklu devleti kurulmuştur.
NOT:Türkiye Selçuklu devleti Büyük Selçuklulara bağlı olduğunu gösterse de bu durum görünüşten ibarettir.Türkiye Selçuklu devleti iç ve dış işlerinde bağımsız hareket etmiştir.
• Ayrıca Süleyman Şah döneminde Bizans’daki taht kavgalarından yararlanarak,Kocaeli yarımadası ve İstanbul Boğazı Anadolu yakasını ele geçirmiştir.Bu gelişme Selçukluların güçlendiğinin ve bizans üzerinde etkisinin artığını göstermektedir.
• Süleyman Şahın İstanbul boğazından Suriye’ye kadar uzanan geniş bir devlet kurması Türkmenlerin Anadolu’ya göç etmelerini sağlamıştır.
• Anadolu Selçukluları devleti Suriye Selçuklu devleti ile yaptığı savaşta yenilmiş,Süleyman Şahta hayatını kaybetmiştir.(1086) Melikşah bu olaydan sonra Süleyman Şahın çocuklarını yanına almasıyla Anadolu Selçuklu devleti 6 yıl hükümdarsız kalmıştır.Bu durum Melikşahın ölümüne kadar sürmüştür.
I.Kılıç Arslan Dönemi:Melikşah’ın ölmesiyle serbest kalan I.kılıç arslan Anadolu’ya gelerek devletin başına geçti,devleti tekrar düzenleyerek Anadolu birliğini kurmaya çalıştı.
*İzmir’deki Çaka bey ile Bizans’a karşı ittifak kurdu.Ancak bir süre sonra Bizans’ın kışkırtmasıyla
çaka beyi öldürmüş ve Bizans ile saldırmazlık antlaşması imzalamıştır.
• I.haçlı seferine karşı başarı ile mücadele etti.Ancak haçlıların çok kalabalık olması nedeniyle
İznik’i terk etmek zorunda kalarak devletin merkezini Konya’ya taşımıştır.
• I. Haçlı seferinden sonra Anadolu’da hakimiyeti tekrar kurarak Suriye’ye yönelmiştir,Büyük Selçuklular ile yaptığı savaşında yenilerek hayatını kaybetmiştir.Devlet yine bir süre başsız kalmıştır.Bu durum Bizans’ın Batı Anadolu’yu ele geçirmesine ve bu bölgede yaşayan Türkleri İç Anadolu’ya göç ettirmesine neden olmuştur.
I.Mesut Dönemi:Büyük Selçuklulardaki taht kavgalarından yararlanan I. Mesut
Danişmentlilerinin de desteğini alarak devletin başına geçti, Bu dönemdeki önemli olaylar;
*Bir süre Danişmentlilerin himayesinde yaşamıştır.
*Ankara,Çankırı,Kastamonu,Elbistan,Malatya ve Antep çevresini topraklarına kattı.
*Daha sonra Danişmentlilerden egemenliği geri aldı.
*Türkiye Selçuklu devleti bu dönemde II. Haçlı seferine karşı başarı ile mücadele etmiştir.
Türkiye Selçuklu devletinin Yükselişi
II. Kılıç Arslan Dönemi:1155 yılında tahta geçen II. Kılıç Arslan ,iki yıl sonra Büyük Selçuklu devletinin yıkılmasından dolayı çok rahat hareket etmişlerdir,Bu dönemde:
*Bizans,Danişmentliler, Musul atabeyi ve kardeşi Şahin Şah kendisine karşı ittifak kurmuşlardı,II kılıç bu ittifakı bozmak için Bizans ile anlaştı.Ardından Diğer düşmanlarını saf dışı bıraktı.
• 1178 Tarihinde Danişment oğlu beyliğine son vererek Sakarya’dan fırat’a kadar olan Anadolu topraklarına hakim oldu.
• II.kılıç Arslan Haçlı seferleri ile Batı Anadolu ve Marmara da sarsılan Türk egemenliğini tekrar kurabilmek amacıyla,Himayesi altındaki Türkmenleri kullanarak Bizans sınırını zorlamıştır.Bizans İmparatoru Manuel ,Türklerin göçmesinden ve topraklarını genişletmesinden rahatsızlık duymuş ve Türkleri Anadolu’dan atmak için farklı uluslardan oluşan büyük bir orduyu Anadolu’ya göndermiştir.İki ordu Denizli yakınlarında karşılaşmış ve MİRYOKEFALON SAVAŞI diye bilinen mücadeleyi Anadolu Selçuklu devleti kazanmıştır.Bu savaşın sonunda:
• Anadolu kesin olarak Türk vatanı haline gelmiş ve Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı kanıtlanmıştır.
• Türkleri Anadolu’dan geri atma ümitleri sona ermiş,Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu kalacağı belgelenmiştir.
• Türkler taarruza ,Bizans ise savunmaya geçmiştir.Bizans elindeki toprakları koruma politikası izlemeye başlamıştır.
• Haçlı seferleri ile Bizans’a geçen Anadolu’daki üstünlük tekrar Selçuklulara geçmiştir.
II. Kılıç Arslan Anadolu’da Türk siyasi birliğini önemli ölçüde sağlamıştır.Yaşlılığını öne süren II.Kılıç Arslan Türk egemenlik anlayışına göre ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırarak büyük bir hata yapmıştır.Çünkü daha babaları ölmeden taht kavgalarına başlayan Şehzadeler devletin güç kaybetmesine neden olmuştur.Taht kavgalarının devam ettiği sırada III. Haçlı seferi başlamıştır,Haçlılara gereken önlem alınmadığı için Haçlılar Konya’yı ele geçirmiş,Antlaşma yapılarak Anadolu’dan çekilmişlerdir.
I.Gıyaseddin keyhüsrev dönemi:II.Kılıç Arslan’dan sonra devletin başına I. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta çıkmış ancak Rüknettin Süleyman Şah tarafından tahtan indirilmiştir.Kısa sürede içerdeki antlaşmazlıkları çözen Rüknettin Süleyman Şah ,Bizans’ı ve Çukurova Ermenilerini mağlup etti.Ayrıca Erzurum ve çevresini ele geçirerek Saltukoğulları beyliğine son vermiş ,Gürcistan’a sefer düzenlemiştir.Bu sefer sırasında ölen Rükneddin Süleyman Şah’ ın yerine tekrar I.Gıyaseddin Keyhüsrev Anadolu Selçuklu hükümdarı olmuştur.
*Askeri faaliyetleri ekonomik ve ticari hedeflere göre ayarlamışlardır.Bu amaçla Trapzon Rum İmparatorluğuna sefer düzenlenerek Karadeniz ticaret yolunun güvenliği sağlanmıştır.
*Antalya alınarak önemli bir liman kenti haline getirilmiş,donanma kurularak denizcilik faaliyetlerine başlanmıştır.Böylece Anadolu Selçukluları Akdeniz ticaretinde etkin hale gelmişlerdir.TÜRKLER ÇAKA BEYDEN SONRA İLK DEFA ÖNMLİ BİR DENİZ GÜÇÜNE SAHİP OLMUŞLARDI.
*Uluslar arası ticareti geliştirmek için Venedik ile bir ticari antlaşması yapılmıştır.
Türkiye’yi Milletler arası Ticaret yolunun merkezi durumuna getiren I. Gıyaseddin Keyhüsrev Alaşehir yakınlarında İznik rum İmparatorluğu ile yapılan savaşta hayatını kaybetmiş ve yerine oğlu geçmiştir.
İzzeddin Keykavus Dönemi: Babasının politikası devam ettirerek devletin ekonomik açıdan güçlenmesi için çalışmıştır,Bu dönemde;
*Trabzon Rum imparatorluğuna hakimiyetini kabul ettirdi.Sinop’u alarak ticaret merkezi haline getirdi.
*Antalya ve Çevresinde bulunan limanların işlek hale getirilmesi için Venedik ve Kıbrıs krallığı ile ticaret antlaşması yapıldı.Böylece Anadolu’da üretilen malların Akdeniz ve Avrupa pazarlarına gönderilmesi sağlanmıştır.
*Sinop alınarak ihracat-İthalat limanı haline getirildi.Başta Tüccar sınıfı olmak üzere bir çok Türk şehirlere yerleştirildi.Bu uygulama ile hem ticaretinin artırılması,hem de Anadolu’nun Türkleşmesi sağlanmıştır.
I.Alaeddin Keykubat Dönemi:İzzedddin Keykavus’un ölümüyle yerine kardeşi Alaeddin keykubat geçmiştir.(1220)Bu dönemde Anadolu Selçukluları en parlak dönemini yaşamıştır.Asya da büyük bir tehlike haline gelen Moğollara karşı tedbirler aldı,bu tedbirler çerçevesinde doğu da kale ve surlar tamir edilmiş ve komşu devletlerle ittifaklar kurulmuştur.
*Akdeniz’de önemli ticaret merkezlerinden biri olan Alanya ‘yı alarak topraklarına kattı, burada
bir tersane kurarak Selçukluların denizcilik alanında gelişmesine ortam hazırladı.
• Sinop’ta hazırlanan bir donanma ile Kırım’ın SUĞDAK limanı fethedildi.Böylece Anadolu Selçuklu devleti deniz aşırı bir sefer düzenleyerek Karadeniz ticaretinin tam güvenliği sağlanmış oldu,bölgenin gelirleri Selçuklulara akmaya başladı.
• Moğollarda kaçan Harzemşahların Ahlat’ı tahrip etmesi ve Sivas’a yürümesi üzerine 1230 yılında Yassı çimen savaşı yapılmış ve Harzemşahlar yenilerek kesin olarak yıkılmıştır.Harzemşahların yıkılmasıyla Selçuklular Moğollarla komşu olmuşlardır.
• I. Alaeddin Keybubat oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.1237
II.Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi:Babası gibi yetenekli bir devlet adamı olmadığı için veziri Sadeddin Köpek’ in etkisi altında kalmıştır.Sadeddin Köpek iftira ve komplolarla kendisine rakip olan değerli devlet adamlarını ve komutanları öldürmüştür. Devletin başına geçmek isteyince öldürülmüştür. Bu dönemdeki diğer önemli olaylar:
Babailer ( Baba İshak) İsyanı:Moğol baskısı yüzünden çok sayıda Türkmen Anadolu’ya gelmişti.Bu Türkmenler otlak ve yer sıkıntısı içindedeydi.Devletin Ekonomik yönden zayıflaması ve devlet otoritesinin sarsılması huzursuzluğa neden olmuştur.Bu ortamdan yararlanan Baba İshak adındaki bir Türkmen Şeyhi isyan başlattı.Kahta ve Adıyaman’dan başlayan isyan kısa sürede Tokat ve Amasya’ya kadar yayıldı.Anadolu Selçuklu devleti iki senede isyanı zorlukla bastırdı.
NOT: Bu isyanın zorlukla bastırılması Selçukluların gücünün olmadığını göstermiştir.Bu durumu fark eden Moğollar Anadolu’ya saldırmaya başlamışlardır.
KÖSEDAĞ SAVAŞI (1243):Moğollar Anadolu’ya saldırarak Sivas yakınlarındaki Kösedağ’ da yapılan savaşı Selçuklular kaybetti.Bu Savaşın Sonunda:
1-Anadolu Selçukluları yıkılma sürecine girdi.Anadolu Moğol egemenliği altına girmiş,Selçuklular Moğollara bağlı hale gelmiştir.
2-Anadolu Selçuklu devletine bağlı bulunan devletler ve Anadolu beylikleri bağımsız olmuşlar,Böylece Anadolu’daki siyasal birlik bozulmuştur.
3-Moğollar Sivas,Kayseri ve Erzincan gibi kültür merkezlerini tahrip etmişlerdir.Böylece kültürel gelişmeler durmuştur.
4-Moğolların baskısından kaçan Türkler batıya göç ederek Batı Anadolu’nun Türkleşmesini sağlamışlardır.
5-Moğolların ağır vergiler koymaları,ticari faaliyetler durma noktasına gelmiş, üretim azalmıştır ve de güvenliğinde bozulmasından dolayı Anadolu Ekonomik açıdan büyük zarar görmüştür.
Türkiye Selçuklu Devletinin Yıkılışı: Kösedağ savaşından sonra Anadolu Selçuklu devletinde sürekli taht kavgaları yaşanmıştır.Moğollar bu taht kavgalarına karışarak kendilerine taraftar olanları desteklemişlerdir.
Selçuklu Ailesinden istediklerini sultan yapan Moğollar,bu kişileri tamamen etkisiz duruma getirdiler.İlhanlıların eyaleti durumuna geldi.II.Mesut’un ölümünden sonra devlet tamamen yıkılmıştır.(1303)
ÖZETLE:Anadolu Selçukluları,Türkmenleri bir çatı altında toplayarak Anadolu’da Türk birliğini sağlamış,Türk kültür ve uygarlığını yaymışlardır.Anadolu’yu imar ederek bir kültür ve ticaret merkezi haline getirmişlerdir.Ayrıca Bizans ve haçlılarla mücadele ederek İslam dünyasını korumuşlardır.
ANADOLU BEYLİKLERİ
Kösedağ savaşından sonra uç beyleri yarı bağımsız hale geldiler.Moğol tehlikesinden kaçan Türkmenler Moğol egemenliğinin daha az hissedildiği Batı Anadolu’ya gelerek buradaki beyliklerin himayesine girdiler.Bu durum Batı Anadolu’daki beyliklerin güçlenmesine ve Bizans’a karşı akınlar düzenlenmesine yol açmıştır.Ayrıca 1336 yılında Moğol devletinin de yıkılması ile bu beylikler bağımsız olmuştur.Anadolu beyliklerinin en önemlileri şunlardır:
Osmanoğulları (1299-1922): Alaeddin Keykubad tarafından Ankara’nın batısındaki Karacadağ bölgesine yerleştirilen Ertuğrul Gazi başkanlığındaki Kayılar Bizans’ın sınırındaki Söğüt ve Domaniç’e gelerek bir uç beyliği haline gelmişlertir.
Ertuğrul beyi ölümü üzerine beyliğin başına geçen Osman bey KARACAHİSAR ,YARHİSAR,BİLECİK VE İNEGÖL’Ü fethetti.Hristiyanlara karşı başarı ile mücadele ettiği için OSMAN GAZİ olarak ün yapmasını sağlamıştır.İktidar boşluğundan yararlanan Osman Gazi 1299 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir.Osmanlı devleti kısa zamanda büyüyerek üç kıtaya yayılan büyük bir imparatorluk haline gelmiştir.
Karesioğulları (1304-1360):Balıkesir ve Çanakkale çevresinde kurulmuştur.
-Orhan bey tarafından Osmanlı devletine katılmıştır.Osmanlı ya katılan ilk beyliktir.Anadolu da
siyasi birliği kurmada ilk adımdır.
-Karesioğullarının donanması Osmanlı donanmasının çekirdeğini oluşturmuştur.Bu durum
Osmanlıların Balkanlara geçişini kolaylaştırmıştır.
Germiyanoğulları (1299-1429):
-Kütahya ve çevresinde kurulmuştur ve Anadolu beyliklerinin en güçlülerinden biri olmuştur.
-Süleyman Şah Karamanoğullarının baskısına karşı Osmanlıların desteğini sağlamak için kızını Yıldırım Beyazıd ile evlendirerek Kütahya,Tavşanlı,sımav ve çevresini çeyiz olarak Osmanlılara vermiştir.II. Yakup’un vasiyetiyle beyliğin Osmanlılara katılmasını sağlamıştır.
Karamanoğulları(1256-1487): Ermenek çevresinde kurulmuş,Moğolların Anadolu’dan çekilmesi
üzerine Konya’ya yerleşmişlerdir.Anadolu’da kurulan beyliklerin en güçlüsüdürler.
-Kendilerini Anadolu Selçuklu devletinin varisi saymışlar,bu nedenle Anadolu’daki Türk beyliğini
sağlamak isteyen Osmanlılara karşı direnmişlerdir.
-Karamanoğlu Mehmet bey “bundan sonra divanda,derğahta,mecliste ve meydanda
Türkçe’den başka bir dil kullanılmayacak”diyerek Türkçe’yi resmi dil ilan etmiştir.Bu
davranışları ile Türk diline ve kültürüne sahip çıktıklarını,yabancı kültürlerin etkisine
karşı olduklarını göstermektedirler.
-Karamanoğulları Osmanlılara karşı Venedik,Akkoyunlu gibi devletlerle İttifak kurmaktan
çekinmemişlerdir.Bu durum Osmanlılar ile Karamanoğulları arasındaki mücadeleye komşu
ülkelerinde karıştığını göstermektedir.
-Karamanoğulları toprakları Fatih döneminde Osmanlılara katılmış,II. Beyazıd’ de beyliğe kesin olarak son vermiştir.
Saruhanoğulları( 1256-1487): Manisa ve çevresinde kurulan beylik,güçlü donanması ile Ege
adalarına akınlar düzenlemişlerdir.
- Yıdırım Beyazıd tarafından yıkılan beylik,Ankara Savaşından sonra yeniden kurulmuş,1410 yılında Çelebi Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Aydınoğulları ( 1308-1426):Aydın ve çevresinde kurulmuştur.Efes,Selçuk,Ödemiş ve İzmir’i ele
geçirerek güçlü bir donanma kurmuş, Yunanistan ve Mora’ ya seferler düzenlemişlerdir.Hatta
Aydınoğullarının bu başarısı karşısında papanın desteği ile Haçlı seferi bile düzenlenmiştir.
-Yıldırım Beyazıd tarafından Osmanlılara bağlanan bu beylik,Ankara savaşından sonra yeniden kurulmuş,II. Murat döneminde kesin olarak Osmanlılara katılmıştır.
Candaroğulları (1292-1461):Kastamonu ve Sinop çevresinde kurulmuştur.
-Osmanlılar ile yaptıkları savaşlar sonucunda zayıflaayarak ,ikiye ayrılmıştır.Kastamonu kolunu Yıldırım Beyazıd,Sinop Kolunu Fatih almıştır.
Menteşeoğulları(1261-1424): Muğla ve Milas çevresinde kurulmuştur.
-Sen Jan Şövalyelerine karşı başarı ile mücadele etmiş ve Rodos’un büyük bir bölümünü fetih etmişlerdir.
-Yıldırım Beyazıd tarafından yıkılan beylik Ankara savaşı ile tekrar kurulmuş ve II.Murat
tarafından kesin olarak Osmanlılara katılmıştır.
Hamitoğulları ( 1300-1423): Isparta,Eğridir ve Antalya çevresinde kurulmuştur.
-Beyşehir,Seydişehir ve Yalvaç’ı Osmanlılara 80 bin altın karşılığında satmışlardır.
-Yıldırım Beyazıd tarafından yıkılan beylik Ankara savaşı ile tekrar kurulmuş ve II.Murat
tarafından kesin olarak Osmanlılara katılmıştır.
Dulkadiroğulları ( 1337-1515):Elbistan ve Maraş çevresinde kurulmuştur.
-Osmanlı ile Memlükler arasında bulunan bu beylik bazen Memlük ,bazen Osmanlı yanında yer alarak iki devleti birbirine düşürmüştür.
-Turna dağ savaşında Yavuz Sultan Selim’e yıkılan bu beyliğin Osmanlı himayesine girmesi ile Anadolu’da siyasi birlik kurulmuştur.
Ramazanoğulları ( 1353-1608): Adana ve çevresinde kurulmuş,uzun süre Memlüklere bağlı olarak yaşamışlar.
-Mısır seferinde Yavuz Sultan Selim’i yanında yer almış ve Osmanlıya bağlı hale
gelmişlerdir.I.Ahmet döneminde beyliğe tamamen son verilmiştir.
Anadolu’da kurulan Bu Beyliklerin genel özellikleri:
1-Batı Anadolu ‘ nun Türkleşmesini sağladılar.
2-Moğol tehlikesine karşı Anadolu’da Türk varlığını devam ettirmeyi başardılar.
3-Anadolu’da toprakları genişletmek için birbirleri ile mücadele etmişlerdir.
4-Anadolu’yu siyasi,Askeri,sosyal ,dinsel ve kültürel eserlerle bayındır hale getirmişlerdir.
5-Anadolu’da Türk kültürünün egemen olmasını sağlamışlardır.
ANADOLU SELÇUKLU VE BEYLİKLER DÖNEMİ
KÜLTÜR VE MEDENİYET
DEVLET YÖNETİMİ: Anadolu Selçukluları devlet teşkilatı ,Büyük Selçuklular örnek alınarak düzenlenmiştir.Devletin başında Selçuklu ailesinden gelen bir “SULTAN” bulunuyordu.Sultanlar 1092 yılına kadar Büyük Selçuklulara bağlı iken Melikşah’ın ölümüyle bağımsız hareket etmişlerdir.Türk devlet geleneğine göre Anadolu Selçuklularında “Ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır” anlayışı devam edilerek ülke şehzadeler arasında paylaştırılarak yönelmişlerdir.Türk devletlerindeki bu uygulama :sık sık taht kavgalarının çıkmasına,Fetihlerin durmasına,Türk devletlerinin zayıflamasına,parçalanmasına ve kısa sürede yıkılmasına neden olmuştur.
Anadolu Selçuklularında hükmetme yetkisinin Allah’ dan alındığı anlayışı “ Kut inancı” ile halifeden Allah adına hükmetme yetkisi alma uygulaması birleştirilmiştir.
Türkiye Selçuklu sultanları ,Çocuklarını “MELİK” unvanıyla vilayetlere yönetici olarak göndermişlerdir.Meliklerin yanlarına Atabey adı verilen kişiler gönderirlerdi.Atabeyler meliklerin yetişmesine,Yönetim ve askerlik alanında tecrübe kazanmasına ve vilayetlerde işlerin yürütülmesine yardım ederlerdi.
NOT: Anadolu Selçuklularında şehzadelere para basma,savaş açma ve siyasi görüşme yapma yetkileri verilmemiştir.Bu durum Anadolu Selçuklularının merkezi otoriteyi güçlü tutmayı amaçladıklarını göstermektedir.
ÜLKE YÖNETİMİ: Yönetimde kolaylık sağlamak amacı ile ülke idari birimlere ayrılmıştı:
1-Merkeze bağlı Vilayetler: Yönetimi ve geliri ile büyük divana bağlı vilayetlerdi.Bu vilayetlerin başına hükümdar tarafından atanan subaşılar bulunuyordu.
2- Meliklerin yönelttiği Vilayetler: Selçuklu ailesine mensup kişiler tarafından yönetilen vilayetlerdi.Bu vilayetler doğrudan hükümdara bağlı idi.
3- Uç Eyaletler:Bizans sınırında kurulan eyaletlerdi.başında uç beyleri bulunurdu.
TOPRAK YÖNETİMİ: Selçuklularda toprak yönetimi askeri ve idari kurumların en önemlisidir.Selçuklularda toprakların çoğu devletin malı sayılmıştır.Devlete ait bu topraklara MİRİ arazi denilirdi.Toprak genel olarak dörde ayrılmıştır:
1-Has topraklar:Geliri hükümdara ayrılan topraklardır.Hükümdar bu toprakları istediği gibi değerlendirirdi.
2-İkta Toprakları:Ordu mensuplarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaşlarına karşılık olarak verilen toprak geliridir.İktalar görev süresince veriliyordu.Görevden ayrılan kişilerin iktası da elinden alınırdı.İkta sahipleri topladıkları vergi gelirinin bir kısmıyla atlı asker beslemek zorunda idi.
NOT: Türkiye Selçukluları büyük iktalar verme uygulamasından vazgeçmiştir. Bu durum Selçukluların merkeziyetçi bir yönetim kurmak istediklerine kanıt olarak gösterilebilir.Yani Türklerde Avrupa’daki gibi çok toprak sahipleri olan feodal beyler olmamıştır.
3-Mülk Arazi: Devlet adamlarına başarılarından dolayı verilen topraklardı. Bu topraklara sahip olanlar buraları satma,devir etme ve miras bırakma haklarına sahiptiler.
4-Vakıf Arazisi:Bilimsel ve Sosyal kuruluşların masraflarına ayrılan topraklardı.Vakıf toprakları amacı dışında kullanılamaz ve alınıp satılamazdı.
Anadolu’da son derece iyi işleyen bu sistem Moğol istilası ile bozulmuştur.
ORDU:Anadolu Selçuklularının ordu sistemi Büyük Selçuklularınkine benzemek de idi.Ordu üç guruptan oluşuyordu:
Hassa Ordusu: Gulam sistemine göre oluşturulan askerlerden meydana gelmekte idi.Bunlar sürekli asker olup,devletten üç ayda bir maaş alırlardı.Savaş dışı zamanlarda devletin merkezinde bulunur eğitim yaparlardı.
Tımarlı Sipahiler:Eyaletlerdeki ikta sahiplerince yetiştirilen atlı askerlerdi.Bunların masrafları ikta sahiplerince karşılanırdı.Savaş zamanında ikta sahibinin komutasında orduya katılırlardı.Aynı zamanda en kalabalık ve en önemli gücü tımarlı sipahilerdi.
Yardımcı Kuvvetler:Bağlı beylik ve devletlerden gelen askerlerle,gönüllüler ve Türkmenlerden oluşurdu.Bunlar savaş zamanı orduya katılırdı.
Üç tarafı denizlerle kaplı olan Anadolu’da yaşayan Türkiye Selçukluları,Karadeniz ve Akdeniz kıyısında önemli liman şehirlerini fethederek buralara tersaneler kurmuşlardır.Güçlü bir donanma kurarak deniz aşırı ülkelere seferler düzenlemişlerdir. Kıyı bölgelerinde kurulan beyliklerde denizlerde önemli başarılar elde etmişlerdir.
SOSYAL HAYAT:Türklerin Anadolu’ya gelmesinden önce savaşlar yüzünden Anadolu’nun yerli halkı yaşadıkları yerleri terk ederek kıyı bölgelerine yerleşmişlerdi. Bu durum Türklerin Anadolu^ya yerleşmesi kolaylaştırmıştır.Anadolu Selçuklu devleti zamanında Anadolu halkının çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu.Selçuklular himayesi altındaki halka din ayrımı yapmaksızın adaletli davrandılar.Selçukluların bu hoşgörü politikası Türklerden kaçarak Bizansa sığınan Hıristiyanların eski yaşadıkları yere geri gelmelerine yol açmıştır.
EKONOMİK HAYAT:
*Tarım ve Hayvancılık: Anadolu Selçukluları tarımsal üretimi artırmak için din farkı gözetmeden herkese toprak dağıtmışlardır.Bunun için Bizans’ın ağır vergilerinden bulanan Hıristiyanlar Selçuklu topraklarına yerleşmesini teşvik ettiler.Çiftçilere vergi affı,tohumluk ve ilgili araç ve gereç konularında destek sağladılar. Örneğin harzemşahların Ahlat’ı tahrip etmesi üzerine zarar ziyan tespiti yapılarak halkın zararı karşılanmıştır.
Konar-göçer olarak yaşayanlar hayvancılıkla uğraşıyorlardı.Hayvancılık büyük gelir getiren bir uğraş olmuştu.Örneğin tiftik ürünleri en ünlü ihraç ürünleri arasında idi.
*Sanayi ve Madencilik:Anadolu Türkleri demircilik,bakırcılık,dokumacılık ,dericilik ve silah sanayisinde ileri bir düzeye ulaştılar.Türklerin dokudukları halı ve kilimler Avrupa pazarında büyük rağbet gördü.Her türlü ev eşyası ülke içinde üretilebiliyordu.
Anadolu Selçuklu devletinde sanayinin gelişmesinde ahilik teşkilatının çok önemli katkısı olmuştur.
AHİLİK TEŞKİLATI:Şehirlerde oturan esnafın aralarında birleşerek kurdukları dini-ekonomik bir özellik taşıyan teşkilata “ahilik” denir.Selçuklular döneminde bir meslek sahibi olan herkes mutlaka bir esnaf loncasına üye olmak zorundaydı.Bu loncalar kendi mesleklerinde bir tekel oluşturuyorlardı.Lonca üyeleri arasında sıkı bir işbirliği ve dayanışma vardı.Ayrıca loncalar üyelerini denetim altında tutuyorlardı.Türklerin loncalarına Hıristiyanlar üye olamazdı.
NOT: Bu durum Türklerin Şehir hayatına ve şehir ekonomisine etkilerinin artmasına neden olmuştur.
Ahilik Teşkılatı: -Üyeleri arasında dayanışmayı sağlama.
-Üyelerine ve halka mesleki eğitim verme.
-Üretimde kalite ve standartı yükseltme
-Üyelerini denetleme.
-Esnaf ile devlet arasında köprü görevini üstlenme gibi görevleri yerine getirmişlerdi.
Ticaret:Türkiye Selçukluları Anadolu’yu uluslar arası bir ticaret merkezi haline getirmeyi amaçlamışlardır.Bu Amaçla:
1-Sinop ,Antalya,Alanya gibi önemli ticaret limanlarını ele geçirdiler.
2-Ele geçirdikleri yerlere tüccarları yerleştirerek buraları önemli ihracat ve ithalat merkezleri haline getirdiler.
3-Venedik,Ceneviz,Kıbrıs krallığı gibi devletlerle ticaret antlaşması yaparak ,gayri müslimlerden
düşük gümrük vergisi aldılar.
4-Ticaret yollarının güvenliğini sağladılar.Eşkiyaların baskınına uğrayan kervanların zararını devlet bütçesinden ödeyerek bir çeşit devlet sigortacılığını başlattılar.
5-Ticaret yolları üzerinde belirli aralıklarla kervansaraylar ve hanlar yaparak tüccarların ücretsiz konaklamalarını sağladılar.
Anadolu Selçuklulardan sonra beyliklerde aynı politikayı sürdürdüler.Özellikle denize kıyısı olan beylikler İtalyan şehirleri ile canlı bir ticaret ilişkisi kurmuşlardır.Saruhan,Aydın,Menteşe oğullarının bastırdıkları paraların,İtalyan şehirlerinde dolaşması bunun bir kanıtıdır.
DİL VE EDEBİYAT:Anadolu Selçuklularında resmi dil ve edebiyat dili Farca,Eğitim dili Arapça idi.Bu Türkçe’nin gelişmesini yavaşlatan bir gelişme idi.Oysa bu dönemde Anadolu’ya gelen Türkmenler sadece Türkçe’yi biliyordu.Nitekim yaşadıkları yerlere de Türkçe isimler vermişlerdi.
Anadolu’da ilk kez Karamanoğlu Mehmet bey 1277’de Türkçe’yi resmi dil ilan ederek herkesi Türkçe konuşmaya davet etmiştir.Bu sayede beylikler döneminde resmi,edebiyat ve bilim dili Türkçe olmuştur.Türkçe böylece ilerleme imkanı bulmuştur.
BİLİM VE SANAT
Bilim:Anadolu Selçuklu sultanları ve Anadolu Türk beyleri bilim adamlarını korumuşlar ve çalışmalarını desteklemişlerdir.Bir çok şehirde medrese açarak bilim ve fikir hayatının gelişmesini sağladılar.Moğol tehlikesinden kaçıp Anadolu’ya gelen Türkler arasında bilim adamları da vardı.Bunlar Anadolu’nun Kültürel yönden ilerlemesinde etkili olmuşlardır.Mevlana Celaleddin-i Rumi bunlardan biridir.
Sanat: Türkiye Selçukluları sanat anlayışını yerli unsurlardan etkilenerek özgün bir hale dönüştürmüşlerdir.Beyliklerde adeta birbirleriyle yarışarak Anadolu’nun dört bir yanını mimari eserlerle süslediler.
Anadolu Selçuklu döneminde mimarinin dışında çinicilik, el sanatları,süslemecilik,hat ve tezhip sanatı,minyatür gelişme gösteren sanat dalları olmuştur.