9.SINIF TARİH DERS NOTLARI
3.ÜNİTE:TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE CIKIŞLARI
VE TÜRK DEVLETLERİ
A-TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞLARI:
1-TÜRK ADININ ANLAMI
Türk milletinin tarihi dört bin yıllık bir geçmişe kadar uzanmaktadır.Türkler bu kadar uzun süre içerisinde dünyada kurulan bir çok medeniyetten etkilenen ve bazı medeniyetlerin oluşmasını da sağlamıştır.
Türk adı Göktürk kitabelerinde Türk ve Türük şeklinde geçmektedir.Türk kelimesine bir çok anlam yüklenmiştir.Genel olarak Türk demek Güçlü – Kuvvetli manasında kabul edilir.
1)- Ziya GÖKALP 'e göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk demek "Türeli=Nizamlı,geleneklerine bağlı" demektir.
2)- Danimarkalı Bilgin WAMBERY 'e göre Türemekten(Türük) gelir. Buna göre Türk demek TÜREMİŞ,ÇOĞALMIŞ demektir.
3)- Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügat- ı Türk" adlı eserinde Türk demek "OLGUNLUK ÇAĞI" demektir.
2-TÜRKLERİN İLK ANAYURDU:
Türklerin anayurdu Orta Asya'dır. Orta Asya'nın sınırları; Doğuda Kingan Dağları,Batıda Hazar Denizi, Güneyde Himalaya Dağları, Kuzeyde Sibirya arasında kalan geniş alana denir.
Türk tarihi başka milletler gibi bütün olarak incelenememesinin nedeni Türklerin göçebe bir yaşam sürmesi nedeniyle sabit kalmamalarıdır .
*Karasal iklime sahip olan Orta Asya bozkırları tarımdan çok hayvancılığa elverişlidir.Bu nedenle Türklerin temel geçim kaynağı hayvancılık olmuştur.
*Türk boyları sürülerine ot ve su bulabilmek için göçebe(Konar-Göçer)yaşam biçimini benimsemişlerdir.
*Bozkırların zor koşulları Türklerde özgüven ,güçlü bir irade oluşmasına ve dayanıklılığın artmasına mücadeleci bir karaktere sahip olmasında etkili olmuştur.
3-ANAYURTDA KURULAN İLK UYGARLIKLAR:
UYGARLIK:Bütün insanlık tarafından beğenilen ve benimsenen değerlerdir.
KÜLTÜR:Sadece bir ulusa ait gelişim süreci içerisinde oluşturulan maddi ve manevi değerlerdir.
Yapılan arkeolojik kazılar Türklere ait farklı bölgelerde birçok kültürün oluşturulduğunu ortaya koymaktadırlar bunlar Anav ,afanasyevo ,Andronova ,karasuk ve tagar .Bu kültürlerde Türklerin hayvancılık ile uğraştıkları ,bakırdan ,altından,tunçtan Eşyalar yaptıkları ortaya çıkmıştır.Bu eşyalar hayvan figürleri ile süslenmişlerdir.Ayrıca atı ilk defa evcilleştirmişlerdir.Türkler atı hem günlük işlemlerinde hem de savaşlarda kullanmışlardır.
4-ORTA ASYADAN YAPILAN GÖÇLER:
Orta Asya’ da yaşayan Türkler farklı nedenlerden dolayı değişik zamanlarda yaşadıkları yerlerden göç etmişlerdir.
GÖÇLERİN SEBEPLERİ:
1)- Nüfus artışı ve toprakların yetersiz kalışı,
2)- Olumsuz iklim şartları(Kuraklık, şiddetli kışlar)
3)- Kendi aralarında ve diğer kavimlerle olan mücadeleler
4)- Salgın hastalıklar
5)- Türklerin Cihan hakimiyeti düşüncesi(Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar her yeri fethetme arzusu)
ÖNEMLİ NOT:Türkler yaptıkları savaşları kaybedince bulundukları bölgeyi terk ederlerdi.Bu durum Türklerin bağımsız yaşamaya düşkün olduklarına kanıt olarak gösterilebilir.Türklerin atı kullanması doğa şartlarına dayanıklı olması bu göçlerin başarıya ulaşmasını sağlamıştır.
GÖÇ YÖNLERİ:
Kuzeye Gidenler; Sibirya'ya
Doğuya Gidenler; Çin ve Uzakdoğu ülkelerine
Güneye Gidenler; Hindistan, Afganistan ve Çin'e
Batıya Gidenler; İki yol izlememişlerdir. Bir kısmı Hazar Denizinin kuzeyinden Karadeniz'in
kuzeyine ve Avrupa'ya(buralarda Hunlar , Avarlar, Bulgarlar,Macarlar gibi
devletler kurmuşlardır); Diğer kısmı ise Hazar Denizinin güneyinden İran,
Irak, Suriye, Mısır ve Anadolu'ya göç ederek burayı Türk Yurdu haline
getirmişlerdir.
GÖÇLERİN SONUÇLARI:
Türkler yaptıkları göçler ile gittikleri yerlerde kavimleri kontrol altına almışlar,Asya ve Avrupa ‘nın siyasi yapısının değişmesinde kavimler göçü etkili olmuştur.Kavimler göçü Türklerin batıya doğru göçlerinin bir sonucudur.
1)- Orta Asya kültür ve Medeniyeti dünyanın değişik bölgelerine taşınmıştır.
2)- Göç etmeyip, Orta Asya'da kalan Türkler, ilk Türk Devleti olan "Asya Hun Devleti" ni
kurmuşlardır.
3)- Göç eden Türk boyları gittikleri yerlerde yeni Türk Devletleri kurarlarken Türk kültürünün yayılmasını sağlamışlardır ve oralardaki bazı devletleri de yıkmışlardır.
4-Türkler göçler sonucunda Mezopotamya ,Anadolu,Çin,Hindistan.Orta Avrupa ,balkanlar ve Sibirya ya yerleşmişlerdir.
5-Değişik bölgelere göç eden Türk boyları yerleştikleri bölgelerde etkilenerek birbirinden farklı kültürel özellikler kazanmışlardır.
6-Türk toplulukları önlerine çıkan kavimleri de sürükleyerek büyük göç dalgalarına yol açmışlardır.Avrupa ve Asya’ nın siyasal ve kültürel yapısının değişmesine neden olmuşlardır.
7-Türk boylarından bazıları göç ettikleri bölgelerdeki kültürlerin etkisiyle milli benliklerini kaybederek yabancılaşmışlardır.
5-İLK TÜRK DEVLETLERİ
A-BÜYÜK HUN DEVLETİ(Asya Hun Devleti)
Devletin Kuruluşu ve siyasi gelişmeler:Tarihte bilinen ilk Türk Devletidir. Asya Hun devleti ile ilgili bilgileri Çin kaynaklarından Öğreniyoruz.Asya Hunları hakkında ilk belge M.Ö. 318 yılında Çince yazılmış bir antlaşmadır.Çinliler ile Hunlar arasında sürekli mücadeleler olmuşlardır.Çinliler Türk akınlarından korunak için Çin Seddi ‘ni yapmışlardır.(uzaydan görülen tek yapı Çin seddi ‘tir ve bu yapıtta Türk korkusundan dolayı yapılmıştır)
Orhun ve selanga ırmağı civarında kutlu vatan kabul edilen ÖTÜKEN merkez olmak üzere bu devlet kurulmuş ,zamanla bütün Orta Asya’yı ele geçirmişlerdir.Bilinen İlk hükümdarı TEOMAN (TUMAN) dır.(M.Ö 220-209) Bu dönemde Çin’e sürekli akınlar düzenlenmiştir ve önemli topraklar kazanılmıştır.Çin seddi bu dönemde tamamlanmıştır fakat Çin seddi Türklerin Çin işlerine kadar girmesine engel olmamıştır.
Teoman’ı öldüren Mete Hunların başına geçmiştir.Mete Asya Hun devletinin en başarılı hükümdarıdır.Mete İlk olarak güçlü ve disiplinli bir ordu kurarak iç karışıklıkları önledi,yakın komşuları olan Tunguz kabileleri ile yüeçileri egemenliği altına alıp İpek Yolunu ele geçirmiştir.
Çin’e seferler düzenlemiş M.Ö.197 de ağır bir yenilgiye uğrayan Çin imparatoru barış antlaşması imzalayarak Asya Hunlarına her yıl vergi vermeyi ve ipek göndermeyi kabul etmiştir.Mete’nin Çine karşı başarılı olmasında askeri alanda kurmuş olduğu onluk sistem etkili olmuştur.
ÖNEMLİ NOT:Mete Çin’i tamamen egemen olacak güçte olmasına rağmen Türklerin bu ülkeyi fethederek yerleşmelerine karşı çıkmıştır.Mete buraya yerleşecek Türk boylarının kalabalık Çin nüfusu arasında eriyerek zamanla benliklerini yitireceğini düşünüyordu.Bu yüzden Çin’i baskı altında tutup vergi almakla yetinmiştir.Nitekim daha sonraki dönemlerde Çin’e yerleşen Türk ve Moğol boyları ulusal benliklerini yitirmişlerdir.
Büyük Hun devleti Mete döneminde en geniş sınırlarına ulaşarak bütün Türk boylarını tarihte ilk defa bir bayrak altında toplamıştır.Mete Kurduğu sivil ve askeri teşkilat ile daha sonra kurulacak Türk devletlerine örnek olmuştur.
ASYA HUN DEVLETİNİN YIKILIŞI:Mete’den sonra yerine geçen Kİ-OK ticari ve siyasi ilişkilerini geliştirebilmek için Çinli bir prensesle evlendi.Diğer Türk hükümdarları döneminde görülen bu tür evlilikler Türk devletleri için kötü sonuçlar doğurmuştur.Çünkü Türk kağanlarıyla evlenen Çinli prensesler kalabalık bir heyetle geliyor ve aralarındaki casuslar Türk boyları arasında olumsuz propaganda yapıyorlardı.
ÖNEMLİ NOT:Türk akınlarını durduramayan Çin, Hun devletini yıkarak ipek yoluna tek başına hakim olabilmek için gizli planlar uygulamışlardır.Bu planlar:
*Türk boyları arasında ayrılık tohumları ekerek birbirine düşürmek.
*Hanedan üyesi prensleri tahta geçmesi için kışkırtma.
*Türklerin rahata ve lükse alıştırarak savaşçı ve mücadeleci özelliklerini kaybetmelerini sağlamak.
Kİ-OK ‘DAN sonra Hunların Çin üzerindeki üstünlükleri sona erdi.Çin ipek ve vergi vermekten Vazgeçti Bu durum Hunların zayıflamasına yol açmıştır.M.Ö. 60 yılında ipek yolunu tamamen Çinlilere kaptıran hun ülkesinde iç huzursuzluğun iyice arttığı bu dönemde kurtuluş yolu olarak hun hakanı ho-han-yeh Çin’in himayesine girilmesini istemiş,buna karşı çıkan kardeşi çi-çi m.ö.58 yılında iki kısma ayrıldı.Çi-çi’ nin başında bulunduğu batı hunları Çinle yaptığı mücadeleyi kaybederek m.ö.38 yılında yıkılmıştır.
Ho-han-yeh’ den sonra doğu Hunları da kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrılmıştır.Kuzey Hunları batıya doğru harekete geçerek diğer hunlarla birleşmeye çalışmış,bu bölgede toplanan hunlar daha sonra meydana gelen kavimler göçünde önemli rol oynamışlardır.Güney hunları ise 216 yılında yıkılmıştır.
6-KAVİMLER GÖÇÜ (375)
Kavimler göçü bugünkü Avrupa devletlerini çok yakından ilgilendiren bir gelişmedir.Yurtlarındaki egemenliklerini kaybeden Hunlar Çin veya başka bir kavmin himayesine girmektense 4.yy da hazar denizi ile Aral Gölü arasına göç etmişlerdir.Burada yaşayanların topraklarını ele geçirmişlerdir.Hunlar devamlı olarak doğudan diğer Türk kavimleri tarafından sayıca beslenmişlerdir.
Bu sırada Karadeniz’in kuzeyinde birçok cermen kavimi yaşıyordu.
Bunlar:Gotlar,Gepitler,Vandallar,Vizigotlar ,Ostrogotlardı.Bu dönemde Hunların başında Balamir vardı.Balamir Önderliğindeki Türklerin volga nehrini geçmesi ve Karadeniz’in
Kuzeyine doğru hareket etmesi burada yaşayan kavimleri de hareketlendirmiştir.Böylece Gotlar,Gepitler,Vandallar,Avrupa’nın içlerine doğru ilerlemişlerdir.İşte bu şekilde barbar kavimlerin birbirlerini itmesiyle kavimler göçü meydana gelmiştir.
Kavimler Göçü’nün sonuçları:
1-Roma 395 yılında batı ve doğu roma imparatorluğu olarak iki kısma ayrıldı.Batı Roma İmparatorluğu bu saldırılara dayanamayarak 476 yılında yıkılmıştır.
2-Avrupa ,yüzyıl kadar karışıklık içerisinde kalmıştır.
3-Avrupa’daki kavimlerin kaynaşması ile bugünkü İngiltere,Fransa,İspanya gibi Avrupa uluslarının temelleri atılmıştır.
4-Avrupa’daki kralların Gücünü kaybetmesi feodalite rejiminin ortaya çıkmasına ortam hazırlamıştır.
5- Kavimler göçünü İlk çağın sonu, Ortaçağın başlangıcı olarak kabul eder.
6-Avrupa’ya yerleşen Türkler burada devletler kurmuşlardır.(Batı Hun)
7-AVRUPA HUN DEVLETİ(375-469):
Kuzey hun devletinin yıkılmasından sonra batıya çekilen hunlar buradaki Türkleri bir araya toplamaya çalıştılar.Balamir önderliğinde batıya doğru hareket eden hunlar kavimler göçünü başlatmışlardır.Balamirden sonra Uldız döneminde Macaristan topraklarına girerek Avrupa Hun
Devletini kurmuşlardır.Bu devletin politikası Doğu Roma yı baskı altında tutmak ,Barbar kavimleri baskısı altındaki Batı Roma İmparatorluğuna yardım etmekti.(Hunların düşmanı Germenlerle savaştığı için)
Avrupa Hun Devletinin en parlak dönemi ATİLLLA dönemidir.Bu dönemde Bizans ile 434 yılında MARGOS ANTLAŞMASI yapılmıştır.Bu Antlaşma şartlarına uymayan Bizans üzerine iki kez sefer düzenlenmiştir Bizans ağır vergilere bağlanmıştır.Daha sonra Batı Roma Üzerine seferler yapılmıştır.
Batı Roma üzerine yapılan ilk seferde(Galya SEFERİ) savaşın kesin galibi olmamıştır.452 yılında yapılan seferde(İtalya Seferi) ATİLLA İtalya ‘ya kadar ilerlemiş roma ordusu ATİLLANIN karsısına çıkmaya cesaret bile edememiştir fakat papanın ricası üzerine geri dönmüştür.
ATİLLANIN 453 yılında ölmesi üzerine yerine geçen oğulları bir çok kavmin bir arada yaşadığı ülkeyi ayakta tutamadılar.Devlet bağlı kavimlerin ayaklanması ve Bizans ‘ın Saldırıları sonucu 469 yılında yıkılmıştır.
8-GÖKTÜRKLER
A: 1. GÖKTÜRK DEVLETİ (552-630):
Tarih de Türk adı ile kurulan İlk Türk devletidir.Büyük Hun devletinden sonra Orta Asya da kurulan ikinci büyük devlettir. Türkler, kuzey Hun devletinin yıkılmasından sonra Avarların egemenliğinde yaşıyor ve onların silahlarını yapıyorlardı.Avarlara karşı tölesler kavmi isyan etmiş Türkler Bumin önderliğinde Avarlara karşı yapılan bu isyanı bastırmışlardır.BUMİN bu başarı karşılığında Avar hakanının kızını istemiş bu isteğinin kabul edilmemesi üzerine başlayan Türk isyanı hedefe ulaşmış ,ÖTÜKEN merkez olmak üzere 552 yılında 1.GÖKTÜRK devleti kurulmuştur.
BUMİN KAĞAN sağlığında ülkeyi Türk devlet anlayışı gereği Doğu ve Batı olmak üzere iki idari bilime ayırmıştır.Doğu bölümünün yönetimini kendisi, Batıyı yönetmekle kardeşi İSTEBİ YABGU’YU görevlendirdi.
İSTEMİ YABGU'NUN BATI SİYASETİ:
İstemi Yabgu İpek yolunu kontrol etmek amacıyla AKHUNLARA karşı İran'daki SASANİ devletiyle işbirliği yaptı. Bu işbirliği sonucu Akhun Devletinin toprakları Sasaniler ve Göktürkler tarafından paylaşıldı.İstemi Yabgu; bu defa Sasanilere karşı BİZANS ile işbirliği yaparak, Sasani devletinin zayıflamasını sağladı.
Bumin Kağan öldükten sonra yerine MUKAN kağan başa geçmiştir.Onun döneminde:
*Avarlara büyük bir darbe vurularak onların batıya göç etmeleri sağlanmıştır.
*Kitanlar ve kırgızlar itaat altına alınmıştır.
*Çin’e Göktürk üstünlüğü kabul ettirilmiştir.
Göktürk devleti en geniş sınırlarına ulaşmıştır.MUKAN kağanın ölmesi üzerine yerine TA-PO geçmiştir.İstemi yabğununda ölümünden sonra Çinlilerinden kışkırtmalarıyla Göktürklerde taht kavgası başlamış ,bu durum sonucunda devlet ikiye ayrılmış doğu ve batı olmak üzere,bu durumdan yararlanan Çin imparatorluğu her iki parçayı da egemenliği altına almıştır.
B: 2.GÖKTÜRK (KUTLUK) DEVLETİ (682-744):Türklerin Çin egemenliği elli yıl kadar sürdü.Bu süre içerisinde Türkler bir çok kez ayaklanmışlardır.Kendi benliklerini kaybetmeyen Türkler sonunda 681 yılında KUTLUK kağan önderliğinde gerçekleştirdikleri
Ayaklanmada başarıya ulaşmışlardır.Ötüken’i ele geçiren Türkler 2.Göktürk devletini kurmuşlardır.Kurucusunun adından dolayı bu devlete kutluk devleti de denilmektedir.
Kutluk kağan “ilteriş”(ülkeyi derleyen toplayan) unvanını aldı.İlteriş kağan vezir TONYUKUKUN yardımı ile devleti teşkilatlandırdı.Çin üzerine yaptığı seferler ile bu ülkenin tehlike olmaktan çıkmasını sağladı.İlteriş kağanın yerine KAPGAN kağan geçti .Bunun döneminde Çin sınırları içerisinde yaşayan Türk boylarının Göktürk birliğine katılması sağlanmıştır. Göktürk devleti eski sınırlarına ulaşmış oldu.KAPGAN kağan döneminde Asya’da yaşayan bütün TÜRK BOYLARI tek çatı altında toplanmıştır.
KAPGAN kağan bütün bu askeri alandaki başarılarına rağmen ülkeyi idarede sertliğe başvurması isyanların sayısını artırmıştır.Çin de bu isyanlardan yararlanmaya çalışmıştır.
Oğuzların ayaklanmasını bastırıp dönerken pusuya düşürülerek öldürülmüştür.
Kapgan kağanın ölümüyle taht kavgaları tekrar başladı.Kutluk ’un çocukları BİLĞE KAGAN İLE KÜLTİĞİN yönetime geçerek bu duruma son vermiştir.Birlikte hareket ederek devleti eski gücüne ulaştırmışlardır.Bilge kağan vezirlik görevine tekrar Tonyukuk’ u getirdi.Tonyukuk uzun yıllar Çin’de yaşamış olduğundan Çin entrikalarını iyi biliyordu.
1-Devlete karşı yapılan ayaklanmalar bastırılarak :Oğuzlar,Karluklar , Uygurlar ve Türgişler egemenlik altına alındı.
2-Çin üzerinde yoğunlaşan baskı biraz daha arttı.
3-Budizm’in ülkede yayılmasına ve şehirlerin surlar ile çevrilmesine karşı çıkıldı.
4-Bilge kağan kendisi,kardeşi ve Tonyukuk adına yazıtlar diktirmiştir.Bu yazıtlar bu döneme ait en önemli kültür miraslarıdır.
725 Yılında Tonyukuk,731 Kül Tiğin,734 yılında Bilğe Kağanın ölümüyle ülkede karışıklık meydana gelmiş.Bu durumdan yararlanıp kendi ülkelerini kurmak isteyen Uygur,Basmil ve Karluklular ülkede iç isyan çıkarmışlardır.Bu iç savaş ile Göktürk egemenliği son verilmiştir.Uygur,Karluk ve Basmil toplulukları Ötüken’i ele geçirerek Uygur devletini kurmuşlardır.
GÖKTÜRK DEVLETİ'NİN TÜRK TARİHİNDEKİ ÖNEMİ:
1)- Tarihte ilk defa Türk adıyla kurulan devlet, Göktürk Devleti'dir.
2)- Orhun Anıtlarını dikerek (II.Göktürk zamanında) Türk tarihi ve Türk edebiyatının ilk yazılı kaynaklarını oluşturmuşlardır.
3)- Milliyetçilik duygusu, Fransız ihtilalinden 1000 yıl önce Göktürkler döneminde en yüksek seviyede yaşanmıştır.
4)- Asya Hun Devleti'nden sonra Türkleri tarihte ikinci defa tek bayrak altında toplamayı başarmışlardır.İslamiyet’ten önceki devletler içinde En geniş sınırlara ulaşmıştır.
9-UYGUR DEVLETİ
Kökenleri Hunlara kadar uzanan Uygurlar ,Göktürk egemenliği altında yaşıyorlardı. Devlette meydana gelen karışıklıktan yaralanan basmil ve karluklular ile işbirliği yaparak 2.Göktürk devletine son verdiler daha sonra basmilleride egemenlikleri altına alarak 745 Yılında KUTLUK BİLGE KÜL KAĞAN yönetiminde Ordubalık (Karabalgasun)Şehrini kurarak başkent yaptılar.
Kutluk bilge kül kağanın ölümü üzerine yerine oğlu Moyen-Çor geçti.(747-759)bu dönemde kırgız,karluk,basmil ve türgişler egemenlik altına alındı.Göktürk devletinin yıkılmasından sonra dağılan Türk birliğini yeniden sağlamış oldu.Çin’in Müslüman Araplar ile yaptığı Talas Savaşını kaybetmesi gücünü iyice zayıflatmış oldu.Bu durumdan yararlanan Moyen-çor Çin’in iç işlerine karışmıştır.Askeri yardım isteyen Çin’in bu isteği yerine getirilerek Çin vergiye bağlanmıştır.
Uygurlar en parlak dönemini Moyen-çor zamanında yaşamış ölümü üzerine yerine Böğü kağan geçti.
BÖGÜ KAĞAN DEVRİ: Bu devirde Uygur Türkleri ile çin arasında iyi ilişkiler kuruldu, ticaret gelişti.Bögü Kağan Çine yardım amacıyla "Tibet Seferine" çıktı.
Tibet Seferi ve Sonuçları:
Bögü Kağan tibet seferi sırasında iki MANİ(MANİHEİZM) rahibini yanına alarak ülkesine geri
döndü. Bu rahipler Uygur Türkleri arasında Mani dininin yayılmasına sebep oldular. Ayrıca
Türkler arasında Budizm'de yayılmaya başladı.Devletin resmi dini kabul edildi.
Mani Dininin Özelliği: Avlanmayı, et yemeyi ve savaşmayı yasaklayan bir dindir.
Mani Dininin Uygurlar üzerindeki Etkileri:
1- Uygurlar Savaşçılıklarını kaybettiler.
2- Yerleşik hayata geçtiler. (Türklerde ilk defa yerleşik hayata Uygurlar geçmiştir.)
3- Yerleşik hayata geçmeleriyle Uygurlar ticaret,bilim, sanat ve edebiyat gibi bir çok
alanda geliştiler.Mani dinine ait tapınaklar yaptılar.
Böğü kağanın yerine geçen Bağa Tarkan döneminde devletin gücü devam ettirilmiş,ondan
Sonra Çin entrikaları ve diğer Türk kavimlerinin saldırıları üzerine 840 yılında bir başka Türk kavmi olan KIRGIZLAR Uygur Devletine son verdiler. Kırgızlar'ın Orhun Bölgesinden kovmalarıyla Uygurlar, Kansu ve Turfan bölgelerine göç etmek zorunda kaldılar.
TURFAN( DOĞU TÜRKİSTAN) UYGUR DEVLETİ:
Kırgızlar tarafından kovulan Uygurların bir kısmı Turfan Bölgesi'ne gelerek, burada yeni bir devlet kurdular. Bu devletleri de Moğollar tarafından 1207'de yıkıldı. Uygurlar günümüzde Doğu Türkistan diye anılan bu bölgede Çin'e bağlı özerk bir devlet olarak yaşamaktadır.
KANSU(SARI UYGUR) DEVLETİ:
Kırgızlardan kaçarak Kansu Bölgesi'ne gelen Uygurlar tarafından kurulan bu devlete Sarı Uygur Devleti de denilmektedir. 1209'da Moğolların hakimiyetine girmiştir.
UYGURLARLA İLGİLİ DİĞER ÖNEMLİ HUSUSLAR:
* 18 harfli Uygur Alfabesini hazırladılar.
• Cengiz Han'ın egemenliğine girmelerine rağmen medeniyette geliştiklerinden Moğollar'ı
Devlet teşkilatı, ticaret, bilim, sanat, alfabe gibi konularda etkilediler.
* Moğolların Türkleşmesinde önemli bir rol oynadılar. (Özbek ve Çağatay Türkleri)
• İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar'la savaştılar.(Sebep Uygurların Budizmi,
Karahanlıların İslamiyet’i yaymak istemeleri.)
• Tahta harflerden MATBAA 'yı oluşturdular, pamuktan KAĞIT yaptılar.Çok sayıda kitap
bastılar.Kültür ve sanat alanında en ileri düzeyde eserler vermişlerdir.
• Kiralama,borç alıp verme,ticaret hayatı,vasiyetnameler ve toplum yaşamını düzenleyen
Hukuk kuralları yapmışlardır.
10-DİĞER TÜRK DEVLETLERİ
A-KIRGIZLAR:Günümüze kadar varlıklarını sürdüren Türk kavimlerinden biridir.Asya Hunları,Göktürkler ve Uygurların egemenliklerinde farklı zamanlarda yaşamışlardır.Uygur devletini yıkarak Ötüken merkez olmak üzere Kırgız devletini kurmuşlardır.Kitanlar tarafından yıkılan bu devlet baykal gölünün batısına çekilmiş ve 1207 yılında cengiz han kırgızları hakimiyet altına almıştır.19.y.y.’ın ilk yarısında rus egemenliği altına giren kırgızlar,1991 yılında Başkenti BİŞKEK olan KIRGIZİSTAN Cumhuriyetini kurdular.
B-AVARLAR:Bizanslıların Avar,Göktürklerin apar ,Çinlilerin juan-juan adını verdikleri bu boyun ilk olarak hangi tarih de devlet kurdukları kesin olarak bilinmemektedir.552 yılında Göktürkler tarafından son verilmiştir.Avarlar bu durum üzerine batıya doğru hareket ederek Macaristan da devlet kuran Avarlar İstanbul’u ilk kuşatan Türk
devletidir(626)Hunlardan sonra Avrupa da kurulan en güçlü Türk devletidir.Frankların saldırısı ile yıkılmıştır.(805)Avar TÜRK kültürü Macaristan,Fransa,Arnavutluk,Hırvatistan bölgelerinde etkili olmuştur.
C-BULGARLAR: Batı Hunları ve Ogur Türklerinin karışmasıyla ortaya çıkan Türk topluluğuna BULGAR denir. (Bulgar kelimesi karışmak anlamındadır.)
BÜYÜK BULGARYA DEVLETİ
| |
Tuna Bulgar Kama(Volga=İtil)
Devleti Bulgar Devleti
* Karadeniz'in kuzeyinde Göktürk Devletinin yıkılmasıyla "Büyük Bulgarya Devleti" kuruldu. Ancak kurucusu KUBRAT'ın ölümüyle Hazarlar tarafından yıkıldı. Bulgarların bir kısmı Tuna nehri, bir kısmı da Volga nehri kıyılarına göç etmek zorunda kaldı.
Tuna Bulgar Devleti: Büyük Bulgarya Devleti'nin yıkılmasından sonra Tuna boylarına (Bugünkü Bulgaristan) göç eden Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devletini kurdular. KURUM HAN zamanında Bizans'ı kuşattılar. (Avarlardan sonra Bizans'ı kuşatan 2.Türk kavmidir.)
* Bu bölgedeki halkın çoğu Slav olduğu için Türkler zamanla Slavlaşmaya
başladılar. Boris Han zamanında Hırıstiyanlığı kabul ettiler.
* Daha sonra ortaya çıkan bugünkü Bulgaristan Devleti Türk değil Slav devletidir.
*Bugünkü Bulgaristan'da yaşayan Türkler, Osmanlılar zamanında balkanlara
yerleştirilen Türklerdir.
Kama Bulgar Devleti: Büyük Bulgarya Devletinin yıkılmasından sonra Volga=İtil kıyılarına giden Bulgarlar burada Kama Bulgar Devletini kurdular.
* Hükümdarları Almış Han zamanında(X. yüzyıl) müslüman oldular.
* 1236'da Moğolların egemenliğine girdiler. Altınorda Devletinin
parçalanmasıyla kurulan KAZAN HANLIĞInın esas kitlesini oluşturdular.
(Kama Bulgarlarına bugün KAZAN TÜRKLERİ denilir.)
D-Hazarlar: Kuzey Karadeniz ve Kafkaslar arasındaki bölgede Göktürk Devletinin yıkılmasıyla HAZAR KAĞANLIĞI kuruldu.630
• Ticarette geliştiler.
• Hazar yöneticileri Museviliği benimsediler. Halk arasında Hırıstiyanlık ve müslümanlık
yayılmıştı.Slavlar arasında milli kimliklerini kaybetmişlerdir.
• Hazarlar ülkelerinde farklı dinleri içinde bulundurduklarından yüksek bir HOŞGÖRÜ vardı.
E-Macarlar: * Fin Ugor kavmi ile OGUR Türklerinin karışmasıyla MACAR kavmi ortaya çıkmıştır.
* 896 yılında kendi adlarını verdikleri MACARİSTAN'a gelerek devletlerini kurdular.
* X. yüzyılda Hırıstiyanlığın Katolik mezhebini benimsediler. (Bundan sonra Türklük özelliklerini kaybetmeye başladılar.)
* Almanların (Germenlerin) doğuya doğru yayılmasını engelleyerek, Balkan topluluklarının(Slavların) Germenleşmesini önlediler.
F-PEÇENEKLER: * Karadeniz'in kuzeyinde Don ve Dinyesper nehirleri arasındaki bölgeye yerleştiler.
* Kiev Prensliğini yenerek, Rusların Karadeniz'e inmelerini engellediler.
* 1071 Malazgirt Savaşına Bizans ordusu içinde ücretli asker olarak katıldılar. Ancak Selçukluların kendileri gibi Türk olduklarını anlayınca Selçuklu ordusu saflarına katıldılar.
* Edirne ve Trakya'nın Marmara kıyılarına kadar olan toprakları Bizans'tan aldılar.
• İzmir Beyi ÇAKA BEY Peçeneklerle temas kurdu. Buna göre Çaka Bey Peçeneklerle birlik olarak Anadolu ve Rumeli'den İstanbul'u kuşatmak istiyordu. Ancak Bizans kurnaz bir politikayla, yine bir Türk topluluğu olan KUMANLAR'ı Peçenekler üzerine saldırtarak, Peçeneklerin dağılmasına sebep olmuştur.
G-KUMANLAR (KIPÇAKLAR):
* Volga'yı aşarak Avrupa'ya ve Balkanlara girmişlerdir.
* Kıpçakların Karadeniz'in kuzeyinde hakim oldukları topraklara "KIPÇAK BOZKIRLARI" denilmektedir.
* Macaristan'a giden Kıpçaklar ROMEN devletinin kurulmasında etkili olmuşlardır.
• Kıpçakların Oğuz Türkleriyle yaptığı mücadeleler DEDE KORKUT HİKAYELERİ'nin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.Ruslar ile yaptıkları mücadeleler
• Rus İgor destanının oluşmasına neden olmuştur.
H-UZLAR (OĞUZLAR):
* Tarihte Türk Milletinin siyasi, kültür ve medeniyet alanında en büyük rolü oynayan koludur.
* Oğuzlara; Bizanslılar UZ, Ruslar TORKİ veya TORK, Araplar GUZ demişlerdir.
* 24 Oğuz Boyu vardır.En kalabalık Türk boyudur.
* Hazar denizinin kuzeyinden bir kolu "UZ" adı ile Avrupa ve Balkanlara göç etti.
• Balkanlara gelen UZLAR Bizans ordusunu ve Bulgarları yendi. Ancak Peçenek akınları, soğuklar, salgın hastalıklar yüzünden dağılıp yok oldular.
• Uzların bir kısmı Malazgirt Savaşı sırasında Bizans Ordusu saflarından, Selçuklu Ordusuna geçtiler.Selçukluları ve Osmanlıları kuran oğuz boyları günümüzdeki Türklerin bir kısmınım atası kabul edilir.
İ-BAŞKIRTLAR(BAŞKURTLAR): X. yüzyılda İtil(Volga) nehri civarında oturmakta idiler. Moğol istilası sırasında İslamiyeti kabul etmiş ve Rus egemenliğine girdiler.
J- SABARLAR (SİBİRLER=SABİRLER): Önceleri Hun devletinin egemenliğinde yaşayan Sibirler, VI. yüzyıl başlarında Avarların baskısıyla batıya göç ederek Ural dağlarının güney doğusuna yerleştiler.
* Sasanilerle anlaşarak, Bizans'a karşı savaştılar. Anadolu'ya akınlar yaptılar.
* Bugünkü SİBİRYA adı Sibir Türklerinden gelir.
• Avarlara yenilince Hazar Türklerine karıştılar. Hazar Devletinin asıl kitlesini oluşturdular.
• Anadolu’ya ilk akınlar Avrupa Hunları,ikinci sabarlar akınlar yapmışlardır.
K- TÜRGEŞ DEVLETİ: I. Göktürk Devletine bağlı olan Türgişler 630 yılında Göktürk devletinin yıkılmasıyla serbest kaldılar. BAGA TARKAN Türgiş Devleti'ni kurdu. Kendi adına para bastı. II. Göktürk devletinin kurulmasıyla yeniden Göktürk egemenliğine girdiler. II. Göktürklerin son dönemlerinde yeniden serbest kalan Türgişlerin başına SU-LU KAĞAN geçti. Su-lu Kağan Emevilere karşı mücadele etti.766 yılında Türgiş Devletine Karluklar son verdi.
*Türgişler Emevi ordularını durdurarak Orta Asya’nın Araplaşmasını önlemiştir.
L- KARLUKLAR: II. Göktürk Devletinin yıkılmasında Basmil ve Uygurlar 'la birleşerek rol oynadılar.
* Talas savaşında Çin'e karşı Arapları destekleyerek Orta Asya’nın Çinlileşmesini ve İslamiyetin yayılmasını kolaylaştırdılar.
* İslamiyeti kabul eden ilk Türk boylarındandırlar. (İlk boy Kıpçaklar 'dır.)
* İlk Müslüman Türk Devleti olan KARAHANLILAR 'ın kurulmasında etkili oldular
denilmektedir.
M- KİMEKLER: Batı Göktürk topluluklarındandır. İrtiş ırmağı civarında yaşıyorlardı. Bir çok Türk kavminin bir araya gelmesiyle oluşan kimekler XI. yüzyıla doğru diğer Türk topluluklarıyla kaynaşarak, yok oldular.
KARADENİZ'İN KUZEYİNDEN AVRUPAYA YAPILAN TÜRK GÖÇLERİNİN
SONUÇLARI:
Avrupa Hunları, Bulgar, Avar, Macar, Peçenek, Kuman ve Uz Türklerinin Avrupa'ya yaptığı göçler olumlu sonuçlar getirmedi. Bu Türkler Avrupa'daki diğer halklar arasında silinip gittiler.
SEBEPLER:
1)- Hırıstiyanlık dinine girmeleri, onları Türklük özelliklerinden ayırdı.
2)- Anayurttan gelen göçlerle beslenemediler, bu yüzden kalabalık Slav toplulukları içinde milli benliklerini kaybederek eridiler.
AKHUNLAR (EFTALİT) DEVLETİ: Hun soyundan gelmektedirler. Afganistan'ın batısında MS.350 yıllarında kurulan bu Türk Devleti HEFTAL isimli hükümdarından dolayı EFTALİT DEVLETİ diye de anılır.
* Akhunlar Sasani Devletinde başlayan MAZDEK İSYANI'nı bastırmakta etkili oldular.
MAZDEK: Sasani Devletinde yaşayan Mazdek,kadın ve servetin ortak olması durumunda
her türlü huzursuzluğun ortadan kalkacağını savunan bir kişiydi.
• Göktürk Devleti'nin Batı Bölgelerini idare eden İSTEMİ YABGU ipek yoluna egemen olmak
için, Sasanilerle ortak hareket ederek Akhun Devleti'nin yıkılmasını sağladı. Akhun
Devleti'nin toprakları Sasani ve Göktürk devleti arasında paylaşıldı.
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
A-KÜLTÜR VE UYGARLIK
1-Devlet Yönetimi:Türkler teşkilatçı bir yapıya sahip olduklarından yıkılan bir devletin
yerine hemen yenisini kurabiliyorlardı.Türklerin bir çok devlet kurmalarında ve ayrı
siyasal varlıklar altında yaşamalarında özgür yaşamaya düşkün olmaları etkili olmuştur.
Türkler hükümdarlık yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanıyorlardı.Bu yetkiye “KUT” denirdi.Kutun kan yoluyla babadan oğula geçtiği kabul ediliyordu.Kanında kut olan herkes devlet yönetiminde hak sahibi idi.Bu nedenle Türklerde ülke hanedan üyelerinin ortak malı sayılmıştır.Bu inanış hükümdar öldüğünde hanedan üyeleri arasında taht kavgalarının yaşanmasına yol açıyordu.
Önemli Not:Türk devlet yönetiminde en zayıf yönü veraset (Tahta Geçme)sistemine göre
hanedanın Erkek fertlerinin tahta geçme hakkına sahip olması idi.Birçok kişinin
yönetimde hak iddia etmesi Türk Devletlerinin kısa zamanda parçalanmasına ve yıkılmasına yol açmıştır.
Türklerde hükümdarın belirlenmesinde en sık karşılaşılan durum hanedan üyeleri arasındaki mücadele sonunda üstün gelenin tahta çıkmasıyla.Zaman zaman hükümdarlar Kurultay ’da belirlenir,Bazen yaşça en büyük şehzadenin tahta geçmesi usulü uygulanırdı.Çinli prenseslerden doğan çocukların hükümdar olma hakları yoktu.Bu durum Türklerdeki “ULUSÇU DEVLET “anlayışına örnek olarak gösterilebilir.
Şehzadeler devlet yönetiminde deneyim kazanmaları için ülkenin çeşitli yerlerine yönetici olarak gönderilirlerdi.Bu uygulama daha sonra kurulan bütün Türk devletlerinde de görülmüştür. kağan, han, yabgu, il-teber ve idi-kut gibi unvanlar kullanmışlardır. Bunlar içinde en çok kullanılan ve yaygın olanı han, hakan ve kağan'dır.
İlk Türk devletlerinde devlet işleri “Kurultay”adı verilen bir mecliste görüşülürdü.Kurultay boy beyleri askeri ve sivil yöneticilerin katılmasıyla toplanırdı.Bu mecliste ülkenin siyasal ,ekonomik dinsel,sosyal ,askeri sorunlar tartışılırdı.Ancak kurultay ’da alınan kararlar hükümdar onaylarsa yürürlüğe girebilirdi.Bu durum Kurultay ’ın bir danışma meclisi taşıdığını göstermektedir. Türk Meclislerine TOY, veya KENGEŞ denilirdi.
Hatun (Katun): Hakanın eşine hatun denirdi. Türk devlet idaresinde hatun da söz sahibiydi.Savaşlarda hakanın yanında yer alan hatun, devlet adamı gibi eğitilir ve yetiştirilirdi. Böylece devlet idaresi ve komşu devletler hakkında bilgi sahibi olur,gerektiğinde devlet başkanlığı yapar, elçi kabul eder ve devlet meclisine katılabilirdi.
Türk devletlerinin toprakları genişledikçe, yeni alınan ülkelerin yönetilme zorlukları ortaya çıkmıştır. Bu nedenle devlet arazisi iki kısma ayrılarak.; sağ-sol, doğu-batı, ak-kara, iç-dış gibi adlarla anılmıştır. Bu bölünmede daima batı tarafın üstünlüğü tanınır ve burayı veliaht yönetirdi. İkinci kısım ise, hanedandan diğer bir prensin idaresine verilirdi. Merkezde ise hakan bulunurdu.
ÖNEMLİ NOT:Bu durum Türk devletlerinde Feodal bir yönetim biçiminin oluşmasına zemin hazırlamıştır.
2-ORDU:Türk devletleri disiplinli ve güçlü ordular kurmaya özen göstermişlerdir.Türklerin coğrafi özellikleri bunu zorunlu hale getirmiştir.
a-Türk ordusu ücretli değildi
b-Türk orduları daimiydi.
c-Her kadın ve erkek asker sayılırdı.Genellikle atlı birliklere dayanıyordu.
d-Her an savaşa hazırlıklı olurlardı.hafif silahlar kullanıyorlardı.
Türk düzenli ordu teşkilatını kuran büyük hun hükümdarı Mete Han'dır.
10'lu sistem denilen teşkilatlanma yapılmıştır.(10 kişinin başında Onbaşı,100 kişinin başında Yüzbaşı,1000 kişinin başında binbaşı.
Türk ordusunun bu muhteşem sistemini örnek alan diğer uluslar teşkilatlanmışlardır.
Savaş taktiğinin iki önemli özelliği "Sahte Ricat" ( sahte çekilme ), ve "Pusu" dur.
Bu taktikle Malazgirt,Niğbolu,Mohaç savaşları gibi savaşları kazanmışlardır.
Savaş stratejileri "keşif seferleri" ve "yıpratıcı savaşlar" a dayanır.
Bu düzen Avrupa'ya Attila ile girmiştir.
3-Hukuk:
Türk hukuku, töre ve geleneklere bağlı olarak oluşmuştur.
Türe ( Töre ) : Türklerin adet ,gelenek ve göreneklerinden oluşturdukları yazısız hukuk.
Devlet işleri ve toplum düzeni "Töre" ile sağlanırdı.
Siyasi suçlara, hükümdarın başkanlığındaki yüksek devlet mahkemesi ( Yargu ), adi suçlara ise
Yarganlar'ın ( Hakimler ) oluşturduğu mahkemeler bakardı.
Hunlar ve Göktürklerde, göçebe hukuku , Uygurlarda yerleşik hukuk anlayışı görülür.
Törenin değişmeyen hükümleri yanı sıra koşullara göre değişen hükümleri de vardı.Türklerde töreye uymamak en büyük suç sayılırdı.Hükümdar bile töreye uymak zorundaydı. BU DURUM TÜRKLERDE KANUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİNİN VARLIĞINA KANITTIR.
Örneğin ; işlenen adi suçlarda hapis cezası 10 gündür. Bunun temel nedeni ,göçebe yaşam koşullarıdır.Türklerde caza işleminin kesin hükme bağlanması ve devlet tarafından takip edilmesi toplumda kan gütme geleneğini engellemiştir.
Uygurlarda ticari ilişkilerin gelişmesiyle kişiler arasındaki anlaşmazlıklar yazılı kurallar haline getirilmiştir.
4-DİN VE İNANIŞ:Din,insanların inanç ve ibadetlerinin bütünüdür.İslamiyet ’den önceki Türkler dini bir toplumdan ziyade siyasi bir toplum özelliği taşıyordu.Bundan dolayı
ayrıcalıklı bir dini sınıf oluşmamıştır.Bu durumda yerleşik yaşam sürülmemesinin de etkisi vardır.
Eski Türkler tabiatta bir takım gizli güçlerin varlığına da inanıyorlardı.Dağ,kaya ,ırmak,su,ağaç,orman,demir,güneş,ay,yıldız,gök gürültüsü gibi unsurları kutsal varlıklar olarak kabul etmişlerdir.Kestikleri kurbanları bunlara sunmaları bunun göstergesi kabul edilebilir.Türkler bunların içlerindeki iyi ve kötü ruhlara inanmaktadırlar.
İslamiyet’ den önceki Türklerde ölen kişilere ve atalarına ait hatıralar kutsal kabul edilirdi.Bu mezarlara yapılan saldırılar savaş nedeni kabul edilirdi.
Türklerin etkilendiği en önemli inançlardan birisi Şamanizm’dir.Bir din olmayıp daha çok büyü ve gizli güçlere inanma şeklinde ortaya çıkmıştır. Şamanist din adamlarına “KAM” veya “ŞAMAN” denilmiştir. Bu kişiler kötü veya iyi ruhlarla temas sağladıklarını inanılarak, bunların büyücülük ve sihir özelliklerine başvururlardı. Şaman inançları Anadolu'da hala varlığını sürdürmektedir. Örneğin; Gelinlerin üzerine buğday veya para atmak, Eşikten atlamanın uğursuz kabul edilmesi, kurşun dökmek gibi...
Türklerin asıl inancı Gök-tanrı inancıdır.Bu durum eski Çin kaynaklarında ve orhun yazıtlarında belirtilmiştir.
Gök-tanrı Dini: Türklerin İslamiyet ‘ten önceki dini Gök-tanrı diniydi. Bu dine göre Türkler;
* Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı.
• Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı,eşyaları ve silahıyla
birlikte gömüyorlardı.
• Cennet 'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı.
• Kurgan : Türklerde mezarlara verilen isim.
• Mezarlara ölünün,sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen
küçük heykeller dikerlerdi. İnanışa göre, yeniden dirilecek kişi atıyla cennete
gidecek, ve öldürdüğü düşmanlar sonraki yaşamında ona hizmet edeceklerdir.
• Ölüleri için YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar, ve ardından yas tutarlardı.
Gök-tanrının tam bir hakimiyeti vardı.Devletlerin kurulmasında ve devletin başına kimin geçeceğine Gök-tanrı karar verir.Bu durum İslamiyet ’teki kader anlayışına benzer.
İslam inancı ile gök-tanrı inancı arasındaki bir çok benzerlik Türklerin İslamiyet’e girmelerini kolaylaştırmıştır.Günümüze kadar milli benliğini koruyan Türkler İslamiyet’i benimseyenler olmuştur.Diğer dinleri kabul edenler milli kimliklerini kaybetmişlerdir.Bulundukları bölgelerde azınlık da kalmışlardır.
Türkler arasında ayrıca Maniheizm (Mani dini), Budizm, Musevilik, Hristiyanlık gibi dinlerde yayılmıştı.Türkler din konusunda çok hoşgörülüydüler.Bu nedenle Türk devletlerinde bir çok dini inanç yayılmıştır.Türk devletleri farklı dinlere inananların ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin vermişlerdir.Örneğin Hazarlarda Musevilik,Hristiyanlık ve İslamiyet yayılmış,bu yüzden şehirlerde cami,kilise ve havralara rastlanmıştır.
5-SOSYAL HAYAT:Türk toplumunun temelini aile oluşturuyordu.Aile sosyal hayatın en küçük parçasıydı.Ailelerin birleşmesiyle SÜLALE ,bunların birleşmesiyle BOYLAR meydana geliyordu.Boy siyasi bir nitelik taşır ve başında bey bulunurdu.Boy beyi boy içindeki her türlü dayanışmayı sağlar ve boyun çıkarlarını korurdu.
Boyların birleşmesiyle BUDUN (MİLLET) ,budunların birleşmesiyle de İL(DEVLET)meydana gelirdi.Budunun başında han bulunurdu.Sosyal yapının bu şekilde örgütlü olması çok sayıda Türk devletinin kurulmasına ortam hazırlamıştır.
İlk Türk devletlerinde görülen göçebe yaşantı Türklerin mücadeleci insan olmalarını sağlamıştır.HALK ARASINDA SINIF FARKI YOKTUR.TOPLUMDA EŞİTLİK ESASTI.İnsanlar ekonomide ve dinde istedikleri özgürlüğe sahipti.KÖLELİK VE SOYLULUK YUKTU.Bulundukları coğrafyadan dolayı hayvancılıkla uğraşmışlardır.Atın Türklerin hayatında önemli bir yeri vardır.Atı ilk defa evcilleştiren Türkler olmuştur.At sayesinde uzak yerlere gidebilmişlerdir.
Göçebe yaşam süren Türkler hayvanlarını otlatabilmek için yazın yaylada kışın ise vadilerde yaşarlardı.Ekonomide avcılığın önemli bir yeri vardır.
TÜRKLERDE SOSYAL YAŞAM ,GÖÇEBELİKDEN YERLEŞİK HAYATA GEÇİNCE DEĞİŞİKLİĞE UĞRAMIŞLARDIR. Türkler yerleşik hayata yaygın olarak Uygurlar döneminde geçmiştir.Uygurlar kurdukları şehirlere BALIK diyorlardı.Kurulan şehirler önemli ticari merkezler haline gelmiştir.Şehirlerde sulama kanalları ile tarım geliştirilmeye çalışılmıştır.
Türklerin dini ve ulusal günleri milletçe kutlanır.Toy adı verilen şölenler düzenlenirdi.Bu şölenlerde çeşitli spor müsabakaları yapılır.Kurban kesilirdi.TÜRKLERİN TOY ADI VERİLEN OLİMPİYATLARA benzemektedir.
6-EKONOMİK HAYAT:
A-Hayvancılık: İslamiyet’ten önceki Türklerin bulunduğu iklim ve yeryüzü şekillerinden dolayı geçim kaynakları ağırlıklı olarak hayvancılık oluşturuyordu.At ile koyun yetiştirilen en önemli hayvanlardı.Ayrıca bu hayvanların ticareti de yapılıyordu.
Başlıca gıda kaynakları ise et,süt,darı,peynir ve yoğurttu.Kısrak sütünden yapılan kımız milli bir içecek olarak kabul ediliyordu.
B-Tarım:İslamiyet’ten önceki Türkler iklimin ve toprağın elverişli olduğu yerlerde tarım ile de uğraşmışlardır.Hunlar döneminden kalan;
-Sulama kanalları
-Saban demirleri ve oraklar Türklerin tarım yaptığına kanıt olarak gösterilebilir.Uygurlar yerleşik hayata geçtikten sonra tarıma daha fazla önem vermişlerdir.
C-Ticaret:Türkler ticaretin önemini biliyorlardı.Bu amaçla Sasani,Bizans ve Çin gibi devletlerle bir çok antlaşma yapmışlardır.Türkler komşu devletlere et ve et ürünleri satarken karşılığında ipekli kumaşlar almışlardır.Orta Asya da İpek yolu ve kürk yolunu elinde bulunduran Türkler komşularına karşı avantajlı olmuşlar ve ticareti yönlendirmişlerdir.
Çin de başlayıp Karadenize kadar ulaşan yola ipeğin kıymetinden dolayı İPEK YOLU denilmiştir.İpek yolunu elinde bulunduran Türk Devletleri kısa sürede gelişmiş ve büyümüşlerdir.Bu yolun denetimini kaybeden Türk devletleri ise zayıflamış ve yıkılışa doğru sürüklenmişlerdir.BU DURUM TİCARETİN SİYASETİ ÇOK CİDDİ ŞEKİLDE ETKİLEDİĞİNE KANIT OLARAK GÖSTERİLEBİLİR.BUNDAN DOLAYI TÜRKLER BU YOLU DENETİMDE TUTABİLMEK İÇİN BİR ÇOK SAVAŞ YAPMIŞLARDIR.Kürk yolu ise ipek yoluna paralel uzanan bu yolda kürkleri değerli hayvanların kürkleri batıya aktarılmıştır.
-İslamiyet öncesi Türklerin başlıca geçim kaynakları:
*Toprak ve hayvan gelirleri.
*Savaşlardan elde edilen ganimetler.
*Bağlı devletlerden alınan vergiler.
*Ticaretten elde edilen vergiler.
İLK PARA TÜRĞİŞLER TARAFINDAN KULLANILMAYA BAŞLANMIŞTIR.
7-YAZI,DİL VE EDEBİYAT: Milletlerin bıraktığı eserlerin en değerlisi yazılı olanlarıdır.Bu eserler ile her milletin kültür varlığını ve gelişme seyrini takip etmek mümkündür.
Türkler tarih boyunca Göktürk,Uygur,Arap ,Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.Bunlardan Göktürk ve Uygur alfabeleri Türklerin Milli alfabeleridir.
GÖKTÜRK ALFABESİ:Türklerin kullandıkları ilk alfabedir.Bu alfabeye Orhun alfabesi de denilmektedir.Göktürkler bu alfabe ile Türklere ait yazılı edebiyatın ilk örnekleri kabul edilen kitabeleri bırakmışlardır.Göktürk alfabesinde 38 harf bulunmaktadır.Bunlardan 4’ü sesli 34’ü ise sessizdir.Bu alfabe sağdan sola doğru yazılmaktadır.
UYGUR ALFABESİ:Türklerin ikinci milli alfabesidir.18 harften oluşmuştur.3’ü sesli 15’i sessizdir.Sağdan sola doğru yazılmaktadır.Uygurlar kağıt yapımını da ,kitap basma tekniğini de biliyorlardı.Çağdaş matbaa ’nın temelini teşkil eden hareketli harf sistemini bulmuşlar ve bunlarla kitap basmışlardır.Uygurlara ait yazılı hukuk belgeleri de bu alfabe ile yazılmıştır.Uygurlar Moğol egemenliğine girmesi ile bu alfabe Moğolların resmi alfabesi olmuştur.
SÖZLÜ VE YAZILI EDEBİYAT:Türkçe Ural-Altay dil ailesinin Altay gurubu içinde yer alır.Türkçe’nin ilk edebi ürünleri sözlüdür.BUNLAR;
*Cenaze törenlerinde söylenen sagular.
*Şölenlerde saz eşliğinde söylenen koşuklar.
*Atasözleri
*Bağımsızlık ,vatanın kutsallığı,kahramanlık konularını işleyen destanlar.
Hunların--------------> Oğuz Kağan Destanı
İskitlerin (Saka)-------> Alper Tunga Destanı
Göktürklerin-----------> Ergenekon Destanı
Uygurların------------> Göç ve Türeyiş Destanları
Kırgızların-------------> Manas Destanı
Dede Korkut Hikayeleri de yazıya geçmeden önce sözlü olarak anlatıla gelmiştir.
Orhun Yazıtları'nın Türk tarihi açısından önemi :
Türk tarihi hakkında bilgi veren bu anıtlar, Türkler tarafından yazılmış ilk belgelerdir.
Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin özelliğini taşırlar.
Yazıtlarda, Türk adı ilk olarak bir milleti ifade etmek üzere kullanılmıştır.
Türk dili ve edebiyatının en eski örneğidir.
Türk yazısının en eski alfabesiyle yazılmıştır.
Orta Asya kültürünün en açık olarak ifade edildiği belge özelliğini taşırlar.
Yazıtlarda, Türklerin tarihlerinin araştırılmasına imkan veren, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatlarıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır.
Yazıtlar, sadece mezar taşları olmayıp, bütün Türk boylarına seslenen siyasî bir beyanname karakterini taşımaktadır.Bu kitabelerde Türklerdeki devlet anlayışı ,ülkeyi idare edenlerin ve vatandaşların karşılıklı sorumlulukları ile Çinlilerin Türk devletlerini yıkmak için neler yaptıklarını dile getirmiş,bağımsızlığın önemine vurgu yapılmıştır.TÜRKLERDEKİ SOSYAL DEVLET ANLAYIŞININ NE KADAR ÇOK GELİŞTİĞİ GÖSTERMEKTEDİR.
Talas ve Yenisey Yazıtları Orhun Yazıtları'ndan başka, Talas ve Yenisey nehirleri civarında da Türk yazıtları bulunmaktadır. Yenisey Yazıtları, Orhun Yazıtları'ndan daha eskidir. Yazıtların birkaçı hariç, diğerleri mezar taşları halindedir.
8-BİLİM VE SANAT:Türkler bir yılı 365 gün beş saatten biraz fazla olarak hesaplayarak günümüzdeki hesaplamaya çok yaklaşmışlardır.Türkler Ay,Güneş, ve yıldızların hareketleri hakkında bilgiye sahiptiler.On iki hayvanlı Türk takvimini oluşturmuşlar,Bu takvim on iki yıllık devrelere ayrılmış ve her yıl bir hayvan ismiyle adlandırılmıştır.
Uygurlar Avrupalılardan yüzyıllarca önce kağıdı ve baskı tekniğini biliyorlardı.İslamiyet’ten önceki Türkler göçebe yaşam sürdükleri için büyük saraylar ve tapınaklar yapmamışlardır.Genellikle taşınabilir aletlerdi.Uygurlarda ise sanat manastır ,saray yapımı ve bunların iç dizaynı biçimde gelişmiştir.Bu durumun oluşmasında yaşam şeklinin çok büyük etkisi
Vardır.Türkler eşyalarına hayvan figürleri çizmişler ve dokumacılıkta ve minyatür sanatında çok gelişmişlerdir.HALI DÜNYAYA TÜRKLERDEN YAYILMIŞTIR.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ÇEVRE KÜLTÜRLERLE MÜNASEBETLERİ:
1. TÜRK-ÇİN MÜNASEBETLERİ
A- Çin'e Karşı Türk Politikası :
1- Savaş Sorunu :
Hun , Göktürk ve Uygurlar döneminde Çin'e sayısız saldırı düzenlenmiştir. Bunun temel sebebi Orta Asya'nın
zor yaşam koşulları içinde kaynakların azalması ya da bitmesidir.
Seferlerde çoğunlukla başarıya ulaşılmış , Türkler , Çin'den alacaklarını aldıktan sonra çekilip gitmişlerdir.
Bunun temel sebebi Çin'in yerleşik kültürü içerisinde eriyip yok olma korkusudur.
Güçlü Kağanlar, zaferlerden sonra yaptıkları anlaşmalarla Çin' i haraca ( Vergiye) bağlamayı tercih etmişlerdir.
2- Çin'e Askeri Yardım Sorunu :
Çin'in karışıklıkları , feodal beylerin çekişmeleri ,zaman zaman Çin İmparatorlarının Türklerden yardım istemelerine yol açmıştır. Türkler çoğu zaman Çin'e askeri yardımda bulunmuşlardır.
Bunun temel sebebi yardım karşılığı alınan kumaş ya da gelirlerdir.
3- Ticari İlişkiler Sorunu :
Tarihimizde ilk olarak Hunlarla - Çinliler arasında ticari ilişkiler kurulmuştur.Bu ticari ilişkiler,Göktürk ve Uygurlar zamanında da devam etmiştir. Özellikle Uygurlar döneminde gelişmiştir.At ve İpek ticareti başta gelmektedir.
DİKKAT : İpek yolu'nun sağladığı ekonomik kazanç, iki tarafın da burayı ele geçirme mücadelesi yapmasına yol açmıştır.
B- Türkler'e Karşı Çin Politikası :
Çin Türk akınlarını durdurabilmek için ünlü Çin seddini yapmış, ancak akınları durdurmayı başaramamıştır.
Bozkırlarda Türkler 'e karşı savaşmayı tercih etmemiştir.
Daha çok diplomatik yollarla Türkleri zayıf düşürme, bölme, parçalama politikası izlediler.
Orta Asya'da kurulan imparatorlukların boylar ve budunlar arasındaki bağlarının zayıf olduğunu görmüşler
ve bunları birbirlerine karşı kışkırtmışlardır.
Tiginler'in ( Prensler) arasını açma politikası izlediler.
Çinli prenseslerin,Türklerle evlenmeleri yoluyla Orta Asya'ya çok sayıda casusu sokmuşlar ve bunların raporları doğrultusunda boy ve budunları birbirine düşürmüşlerdir.
Türk boylarını kendi topraklarına açarak, onları kültürel olarak eritme politikası izlemiştir.( Çinlileştirme politikası )
Ağır süvari birlikleri yerine zamanla Türkler gibi hafif süvari birlikleri oluşturmuşlar ve yağma seferleri düzenlemişlerdir.
Yüzyıllarca Çinliler ile Türkler arasında her alanda bir çok ilişki kurulmuştur.Bu ilişkiler sonucunda Çin kültürü daha çok şehircilik ,tarım ve felsefe alanında Türk kültürünü etkilemiştir.
Türkler ise askeri teşkilatlanma ,takvim ve Gök tanrı inancıyla Çinlileri etkilemişlerdir.
2- TÜRK - MOĞOL MÜNASEBETLERİ
Türk-Moğol münasebetleri, Büyük Hun Devleti hükümdarı Mete Han zamanında başlar.
Çin, Türkleri zayıflatmak için Moğollarla işbirliği yapmıştır.Moğollar Hunları daha batıya iterek,Moğolistan'ın doğusuna yerleştiler.
Uygurlar zamanında Moğollarla ilişkiler daha çok gelişmiştir.Moğol İmparatorluğu'nun kuruluşunda ve büyümesinde Uygurların önemli ölçüde etkisi olmuştur.
Türklerin,Moğollar üzerinde ticari ve kültürel etkileri devam etmiştir.Cengiz Han devrinde pek çok Uygur Türkü devlet kademesinde görev almış, Moğolların askeri, idari, ticari, dil ve yazı alanında etkilenmesine yol açmışlardır. Bazı Moğol boyları zamanla Türkleşmiş ( Özbek ve Çağatay ), Türk-Moğol devletleri oluşmuştur.
3- TÜRK - ARAP MÜNASEBETLERİ
Araplar, fetih hareketlerini doğuya doğru geliştirirken, Kafkaslar'ın kuzeyinde Hazarlar, Maveraünnehir ile Seyhun ötesinde ise Türgişler başta olmak üzere çeşitli Türk toplulukları ile karşı karşıya gelmişlerdir..
Halife Ömer zamanında Arap orduları Horasan, Maveraünnehir ve Toharistan bölgelerinde Türkler ile karşılaştılar.
Türk-Arap ilişkileri Emevilerin baskıcı politikaları ve Arap olmayan müslümanlara değer vermemeleri nedeni ile iyi olmadı.
Göktürkler ve Türgişler Maveraünnehir bölgesinde Araplara karşı mücadele ettiler.
Türkler, Emevilere karşı Abbasileri desteklediler.
Abbasi döneminde Türk - Arap ilişkileri gelişmiştir.
751 deki Araplarla-Çinliler arasında olan Talas savaşında Orta Asya'nın Çin egemenliğine girmesini istemeyen Türkler Arapların yanında yer alarak, savaşı kazanmalarını sağladılar.
Özellikle ticari ilişkiler dolayısıyla Arap-Türk ilişkileri yeni bir boyut kazanmış, Karluk,Yağma,Çiğil Türkleri İslamiyet'i kabul etmişlerdir.10.yy.dan itibaren oğuzlar İslamiyet'i kabul ettiler.
Araplar ,Türklerin özellikle savaşçılık gücünden yararlanmışlardır. Abbasiler döneminde bir ordugah şehri olarak "Samarra" şehrini kurdular.
Türkler, pek çok Müslüman devlette komutan ve yöneticilik yapmış,bazılarında zamanla yönetimi ele geçirmişlerdir.
4- TÜRK - İRAN MÜNASEBETLERİ
Türk - İran ilişkileri Akhunlar zamanında başladı.Akhunlar Sasanilerle komşu olmuşlar ve sürekli savaşmışlardır.
Göktürkler'in batıda Sasanilerle komşu olması üzerine İpek yolu denetimi için Göktürkler, Akhunlara karşı
Sasanilerle işbirliği yaptılar.Bu işbirliği sonucu Akhun devleti yıkılmış ve toprakları paylaşılmıştır.
Sasanilerin İpek yolu ticaretini engellemeleri üzerine, Göktürkler Bizansla işbirliği yapmışlar ve
Sasanilerin zayıflama ve yıkılma sürecine girmelerine yol açmıştır.
Sasanilerin yıkılmasından sonra ,bölgeye doğudan çok sayıda Türk göçü olmuştur.
İran yıllarca Büyük Selçuklu Devletinin yönetiminde kalmıştır.